12 Eylül 2015 Cumartesi

"Alışmak Sevmekten Daha Zormuş" Hesabı

        Alışmak elbette daha zormuş sevmekten. Severken şart aramıyorsun seviveriyorsun ne seveceksen. Alışmak öyle mi ya. Saatlerini, günleri, ayları derken bir de bakmışsın yıllarını vermişsin. Neye mi? Bir sigaraya, bir ömre, bir sevgiliye, bir işe, bir memlekete, oyuncak bir ayıya, uzun saçlarımıza,bir eve... Örnekler bol ama bunlar can acıtmayanı. Elbette ölüm gibi, hastalık gibi, terkediliş gibi şeyler ölümden beter olsa gerek, sevdiğiniz birini yitirmenin ölümüne yokluğuna alışmanın zorluğu kimbilir yaşarken öldürür insanı. Her neyse yitip gitmiş yıllar dönüp baktığında gençliğin yitmiş, olgunlaşmış biraz da yalnızlığın getirisi ile hırçın bir o kadar da güçlendirmişse seni hayat her şey boş, vız gelir tırs gider sanırken; bir de bakmışsın hüzün çökmüş gözlerine omuzların çökmüş geçen yılların yüküyle. Sahi bunca çekip giden yıllar nerede? İnsan alışıyor her şeye mutsuzluğa bile! Bu yüzdendir bazı insanlar mutluluk geldi mi gidecek sanır ve bu yüzdendir ki o mutluluk gider :D 
          Yıllar önceydi alışmaya alışmak, yıllar önceydi mutsuzluktan acı duymamaya başlamak, yıllar önceydi ay ışığında sessizce ağlamak... Ne çok alışkanlığımız birikmiş farkında olmadan, şikayet ettiğimiz onca şey ayrılık vaktinde nasıl da oturuyormuş insanın boğazına düğüm düğüm. Artık o alışkanlığının mecburen yok olacağı gerçeğiyle yüzleşince insan... Tedirgin olmuyor değiliz Ağrı'nın tepesinde otururken İzmir'e taşınacak bile olsak... Alışkanlık bir şeye kök salıp dallanmaktır, korkudur, kaybediş ve geleceği görememedir memnuniyetin aksine. Her neyse işte böyle benim de hüzün çöktü bu akşam gözlerime... 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder