18 Ocak 2018 Perşembe

Yalnızlık Güzel Şeydir de

Yalnızlık güzel şeydir de velhasıl bazen yüreğine saklanır insanın ama yalnız duran bir diş fırçasından, bozulan bir musluktan,mutfaktaki kirli bir tabak ve bir çataldan ya da bozulan kombinin tamircisinin ansızın salonu çok kullanmıyorsunuzdur ve bu odayı da o zaman peteklerini kısalım demesinden,işte o an başlar yüreğinizde saklanmış kuytudaki yalnızlığınız. Sinsice başını çıkartır ve boğazınızı düğümledikten sonra usulca gözlerinize doğru yol aldığında anlarsınız yalnızlığınızın ne menem bir şey olduğunu. Tamirci çağırmak istemezsiniz yalnızsınız ya, çağırdığınızda da arkadaşınıza der ve gelmezse bir kat daha yalnızsınızdır. Eve gelen siparişi yalnız olduğunuz anlaşılmasın diye bir yerine iki dürüm sipariş ediyorsanız yerken yine yalnızsınız,film izlerken kahkahanızı paylaşılamıyorsanız yine yalnızsınızdır. Güçlü ama yalnız, her yer sizin ama yalnız(!) sizin. Kapı çaldığında siz yatmaya devam ediyor kapı da açılmıyorsa ve bazen kapının önüne bilerek iki çift ayakkabı bırakıyorsanız yalnızca yalnızsınız. Ee ne var bunda diyebilirsiniz ve yalnızlık güzel şey de vesselam ama bunu diyecek kimse yoksa yalnızsınız. Selametle...


11 Haziran 2017 Pazar

30`unda Bir Kadın

30`unda bir kadın olmak kolay olduğu kadar zordur da. Görmüşsündür sevmeleri,sevilmemeleri,sevilip sevilmedigin kadar sevip sevilmedigini de. Ayrılıklar,en mutlu olacağım dedigin an aldatilmalar görmüştür bu kadın. Aslinda kirilgandir ama sabahlara kadar uyuyamaz ama iki saatlik uykuyla makyajini yapar maskesini takar takistirir hayata karışır. Neden mi? Nedeni basit kirilsa da güçlü görünmektir niyeti. Gorunurler mi bilinmez. Sevmistir cok sevmistir yapacak bir sey yoktur gitmek gerekiyorsa gitmeli kalmak gerekiyorsa kalmalidir. Kaybedirler her seyi iliklerine kadar kaybedirler. Ama yine kaybetmek icin yeniden ayağa kalkarlar. Gozyaslariyla haykisirlarla yaoniz kimsesiz...

12 Ocak 2016 Salı

Nerden de Çıktı Yine Bu Kara Sevda

Oysa ben bu acıyı aylar, seneler önce de yaşamamış mıydım? Hani çok sevmiştim onsuz nefessiz kalıyordum ya zaman zaman, geçeceğini bile bile. Nerden çıktı yine bu acı? Nasır tutamamış demek ki yine yüreğim. Ah sevdalı başım. Gülüyordu aylar önce gözlerim yeni yeni toplamıştım oysa kendimi. Bu sefer diyordum bu sefer düşmeyeceğim aşkın sevdanın tuzağına olmadı. Yine özlüyorum eski beni...

AdveSevda

12 Eylül 2015 Cumartesi

"Alışmak Sevmekten Daha Zormuş" Hesabı

        Alışmak elbette daha zormuş sevmekten. Severken şart aramıyorsun seviveriyorsun ne seveceksen. Alışmak öyle mi ya. Saatlerini, günleri, ayları derken bir de bakmışsın yıllarını vermişsin. Neye mi? Bir sigaraya, bir ömre, bir sevgiliye, bir işe, bir memlekete, oyuncak bir ayıya, uzun saçlarımıza,bir eve... Örnekler bol ama bunlar can acıtmayanı. Elbette ölüm gibi, hastalık gibi, terkediliş gibi şeyler ölümden beter olsa gerek, sevdiğiniz birini yitirmenin ölümüne yokluğuna alışmanın zorluğu kimbilir yaşarken öldürür insanı. Her neyse yitip gitmiş yıllar dönüp baktığında gençliğin yitmiş, olgunlaşmış biraz da yalnızlığın getirisi ile hırçın bir o kadar da güçlendirmişse seni hayat her şey boş, vız gelir tırs gider sanırken; bir de bakmışsın hüzün çökmüş gözlerine omuzların çökmüş geçen yılların yüküyle. Sahi bunca çekip giden yıllar nerede? İnsan alışıyor her şeye mutsuzluğa bile! Bu yüzdendir bazı insanlar mutluluk geldi mi gidecek sanır ve bu yüzdendir ki o mutluluk gider :D 
          Yıllar önceydi alışmaya alışmak, yıllar önceydi mutsuzluktan acı duymamaya başlamak, yıllar önceydi ay ışığında sessizce ağlamak... Ne çok alışkanlığımız birikmiş farkında olmadan, şikayet ettiğimiz onca şey ayrılık vaktinde nasıl da oturuyormuş insanın boğazına düğüm düğüm. Artık o alışkanlığının mecburen yok olacağı gerçeğiyle yüzleşince insan... Tedirgin olmuyor değiliz Ağrı'nın tepesinde otururken İzmir'e taşınacak bile olsak... Alışkanlık bir şeye kök salıp dallanmaktır, korkudur, kaybediş ve geleceği görememedir memnuniyetin aksine. Her neyse işte böyle benim de hüzün çöktü bu akşam gözlerime... 



2 Ağustos 2015 Pazar

Ne kadar da dışa dönük olmuşuz

Ne gösteriş meraklısı olduk ya her şeyimiz ortada, afedersiniz ama yediğimizden yediğimizi yaptığımız yere kadar neredeyse sosyal medyaya yansıtır olmuşuz. Artık facebook'a bakmak saçmalık ötesi gibi, haber ve duyurular dışında. Farkettim de yıllardır görmediğimiz arkadaşlarla buluşsak bile hadi bi fotoğraf çekinip koyalım, sohbeti bırakalım millet merak eiyor bizi geziyoruz tozuyoruz görsünler diye çırpınıyor millet, ülke mahvoluyor ama biz eğleniyoruz hopaaa, böyle işte elimizden telefon düşmüyor ailemizin, arkdaşlarımızın gözleri yerine telefona bakıyoruz ne kadar da dışa dönük olmuşuz. Sanki arkadaşların değil de akıllı telefon bulluşmaları, her foroğrafı koyun tabi ya bana Paris'e gittiniz ya oraları koysalar hiç değilse görmüş oluruz onlara lafımız yok, nolmuş ben de bakkala gidiyorum nolmuş yani. Tabi ben yazsam eve hırsız girer kesin :D  Mesela haberlerde şehit haberleri yayınlanırken biz sizin sahil kenarındaki sıcaaak kumlar üzerindeki ayaklarınızı çoook merak ediyoruz gerçekten ;) İster kızın ister sinirlenin siz bilirsiniz ama ben sinirlenmiyorum bakın fikirlerimi belirtiyorum azcık duyarlı olalım ;) Bir de selfie çıkmış eskiden ergen çekimi derdik moda oldu vay halimize kpss'de soru bile olmuş :/

16 Mayıs 2015 Cumartesi

We were Humans Until,

“We were all humans until,
Race disconnected us,
Religion separated us,
Politics divided us,
And wealth classified us.”

"Biz hepimiz insandık,
Irk bizi koparana,
Din ayırana,
Siyaset bölene,
Ve zenginlik bizi sınıflandırana kadar."

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Ateş ile su misali



Ateş miydim yoksa Su'mu,
Yok ederken can mı verirdim?
Gitmekle kalmak arasında geçti benim ömrüm,
Tıpkı yaşamakla ölmek arasında girdapta kalışım gibi,
Zıtlıkların kadınıydım sanki
Herkese her şeye inat içinde her şeyi barındıran,
Deli gibi severken karşılıksız,
Deli gibi de sevilen,
Ben bir aşk kadınıydım sevapla haram arasında kalan,
AŞK olayım derken bamAŞKa biri olan,
Doludizgin yaşarken ölümden korkan,
En olmadık zamanda en mutlu anında sonsuzluğa yakalanacaktım oysa
Bu yüzden ölüme bir o kadarda yakın bir o kadar uzak olan,
Var mıydım yok muydum,
Gece miydim Gündüz mü,
Ay mı Güneş mi?
Her iyinin içindeki kötü her kötünün içindeki iyiydim aslında
Yin-Yang misali…

SEVDAYDOĞAN
13.05.2015 01:05